Kenan Doğulu ve Sertap Erener’in konserlerine yapılan telif baskını ile lisans tespitlerinin devam edeceğini belirten MESAM Başkanı Recep Ergül, “Eser sahiplerinin tek sermayesi müzik. Ama şöyle bir gerçek var ülkemizde kaçak işler olduğu için bir rutini uygulamak haberlere konu olabiliyor. Canlı konserler yapan ve bundan korkunç paralar kazanan organizatörler mevzuatlarla belirlenen gelirden yüzde vermemek için her yola başvurmaktadır” dedi.
Şarkıcı Sertab Erener ve Kenan Doğulu’nun İstanbul’da verdiği konsere polis eşliğinde telif baskını yapıldı. Musiki Eser Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) ve Musiki Eseri Sahipleri Grubu Meslek Birliği (MSG) avukatları konser organizatörlerinin telif ücreti ödemediğini tespit etti.
MESAM Başkanı Recep Ergül, organizatörlerin mevzuatlarla belirlenmiş, yüzde altı telif bedelini ödemediğini kaydetti.
Eser sahiplerinin tek sermayesi, tek hammaddesinin müzik olduğunu belirten Recep Ergül, “Basında çıkan telif baskını haberleri yerine, ‘konserlerden nasıl olur da meslek birliklerine pay ödemiyorlar’ şeklinde haber yapılmalıydı. Avrupa ülkelerinde olsa bu şekilde olurdu. Ama şöyle bir gerçek var ülkemizde çok kaçak işler olduğu için bir rutini uygulamak habere konu olabiliyor” dedi.
“YÜZDE 6 TELİF ÖDEMELERİ GEREKİYOR”
Türkiye’de 35 yıllık MESAM, 20 yıldan fazla da diğer meslek birliklerinin faaliyet gösterdiğini söyleyen Recep Ergül, “Canlı konserler yapan ve bundan korkunç paralar kazanan organizatörler gelirin yüzde altısı bu mevzuatlarla belirlenmiş bir rakamdır. Bütün dünyada da bu uygulanmaktadır. Bunu vermemek için her yola her yönteme başvurmaktadırlar” ifadesini kullandı.
“SEZEN AKSU’DAN NEŞAT ERTAŞ’A…”
Recep Ergül şöyle konuştu:
“Bir konserde yorumcu sanatçı sahneye çıktığında astronomik rakamlarla telaffuz edilen sahne bedelini alıyor. Arkasındaki saz heyeti parasını alıyor. Işık ve ses sistemini kuranlar, konser görevlileri, ulaşım gerçekleştirenler, bilet satanlar parasını alıyor. Gerçek hak sahipleri, o akşam eserleri seslendirilen Sezen Aksu’dan tutun da türküleri seslendirilen Neşat Ertaş’a, Aşık Veysel’e, Mahsuni Şerif’e ve yüzlerce eser sahibinin parası ödenmiyor. Eser sahibinin parası nereye ödenecek, toplu hak takibi yapan müzik meslek birliklerine. MESAM ve MSG bugüne kadar tek kuruş para alamıyordu ya da eksik ödeniyordu. Uzun yıllardır bu kurumlara borçlu olmalarına rağmen kendileri paravan şirketler aracılığıyla bunu gerçekleştirdikleri telif ödemedikleri için her yola başvurduklarını beyan ediyorlar. Tek bir seçenek kalıyor geriye. Bir konserin olduğu sırada tespit yapabilmek, daha sonra konuyu mahkemeye taşımak. Yapılan şey budur.”
“BUNDAN SONRA GÖZ YUMULMAYACAK”
Organizatörlerin bir gecede milyon TL’lik iş yaptıklarını ancak yüzde 6 gibi küçük bir rakamı eser sahibine çok gördüklerini belirten Recep Ergül, “Burada eser sahibinin hakları yağma ediliyor, talan ediliyor, tecavüze uğruyor. Devlet bu konuda kayıtsız, sessiz. Devletin bununla ilgili net bir yasa çıkarması lazım. Örneğin belediyeye bağlı ise belediyeler, hangi kuruluşa bağlı ise o kuruluşların kesinlikle meslek birliği ile sözleşmesini görmeden bu kişilere yer tahsisinde bulunmaması gerekir. Organizatörler başlıca suç işliyor. Bundan sonra meslek birlikleri bunlara göz yummayacak” diye konuştu.
HUKUK MÜCADELESİ BAŞLIYOR
Pandemide eser sahipleri en fazla mağdur olan kesim olduğunu hatırlatan Recep Ergül “Kişi yazdıklarının, bestelediklerinin bedelini alabilecek ki eserler üretebilsin. Toplumumuzun sanatçının haklarını korumak için gerekirse protesto etmesine gerektiğine inanıyorum. Her türlü mücadeleyi sürdürüyoruz, çok yakınla bununla ilgili büyük bir hukuk mücadelesi başlayacağız” dedi.
Kaynak : muzikhabercisi